Değişimi Kucaklamak

İşin Geleceği | 01.03.2021

Bireysel Değişim Yönetiminin İşin Geleceği İçin Önemini Öğrenin

Herakleitos, "Değişim, hayattaki tek sabittir." der.

Biz fark etsek de fark etmesek de her şey sürekli değişiyor. Çevre, hava durumu, ekonomi, teknoloji, toplum, kültür, arkadaşlarımız ve ailemiz, bedenimiz.. Her şey.

Bu, değişimi ne kadar iyi kucaklayabilirsek, hayatı en iyi şekilde yaşamak o kadar mümkün ve kolay olacak anlamına geliyor.

Bazı insanlar için değişim fikri ürkütücüdür, çünkü değişim kazanç ve fırsatlar kadar, risk ve kaybı da içerir. Bazı insanlar için ise değişim, kendilerini veya yaşamlarını iyileştirme potansiyeline sahip yeni bir maceradır.

Kişisel görüşlerimizden arınarak değişimi tanımlayacak olursak; şöyle bir çıkarıma varırız: Değişim yeni bir şeyler denemek ve kendimizi geliştirmek için bir fırsattır.

Günümüzün dünyasında değişim hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. ‘’Bugün değişim hiç olmadığı kadar hızlı, bir daha hiç olmayacağı kadar yavaş.’’ sözü 21. yy değişim perspektifini en iyi tanımlayan cümlelerden biri.

Bu hızlı değişim trendi bizden, yeni bir şeyler öğrenmemizi, yeni becerilerde ustalaşmamızı, değişime karşı, esnek, iyimser, cesaretli ve dayanıklı olmamızı bekliyor.

Bu kesinlikle kötü bir şey değil, çünkü yeni dünyanın beklentilerini karşılayabilmek daha yetenekli insanlar olmamız anlamına geliyor. Asıl sorun şu; değişim insanın en zorlandığı konulardan biri. Çoğu zaman, pek çok insan, mevcut durumdan hoşnut olmasa bile, değişimi kabul etmeyen bir hayat sürdürür. Bu, riskleri redderken olası fırsatlara da kendini kapamak anlamına gelir. Dünya bu kadar hızlı bir şekilde değişiyorken, her şeyin aynı kalmasını bekleyen ya da son aşamaya kadar beklemeyi tercih eden davranış şekli artık işlevsel değil.

Değişimi kucaklamak kişisel bir beceri ve geliştirilebilir. Hepimizin, değişime direnerek, hayatımızı hem profesyonel hem de kişisel düzeyde dönüştürebilecek deneyimlerden mahrum kalmamak için bu beceri üzerinde güçlenmesi gerekiyor.

Değişimle İlgili Bilmemiz Gerekenler

Bugün yaşadığımız dünyanın sürekli bir değişim halinde olduğunun hepimiz farkında olmalıyız. Bu şu demek; bugün güvendiğimiz ürün ve hizmetler ile onların varlığını sağlayan teknolojinin çoğu yalnızca birkaç yıl içinde büyük olasılıkla demode olacak.

Değişim yeniye geçiş demektir. Yenilik heyecan verici gibi görünse de günümüzün sürekli değişim hızı bireysel hayatlarımızda ve iş hayatında stres verici ve rahatsız edici boyutlara ulaşabiliyor.

Teknoloji, yükselme yoluyla değişimle yüzleşirken, günümüz insanları da aynı derece esen değişim rüzgarına maruz kalıyor.

Öncelikle değişimle ilgili birkaç gerçeği keşfetmemiz gerekiyor:

• Değişim kalıcıdır.

• Ondan kaçamazsınız ve onu uzaklaştıramazsınız.

• Eski günlere dönemezsiniz.

• İşinizi her zaman yaptığınız gibi yapmaya devam edemezsiniz.

Diğer taraftan değişim bugün ilk defa karşımıza çıkan bir şey değildir. Hepimizin hayatında değişim her zaman vardı. Yeni bir şehre taşınmak, yeni bir işe başlamak, yeni bir beceri geliştirmek vb.

Peki değişim bu kadar sabit ve yaygınsa, o zaman neden ona direniyoruz? Çünkü, bizler alışkanlıklara sahip canlılarız. İşleri her zaman yaptığımız gibi yaparken kendimizi rahat ve güvende hissederiz. Değiştirmenin daha iyi olduğunu bilsek bile bizi rahatsız eder.

Her yılın başında neredeyse hepimiz yeni kararlar alıyoruz. Ya da yıl içinde belki defalarca rutinlerimizi değiştirmek için kararlar alıyor ve hedefler belirliyoruz. Bu davranış aslında bir değişim talebi. Kabul edelim çoğumuz alışkanlıklarımızı değiştiremediğimiz ve konfor alanlarımızdan çıkamadığımız için değişmek yönündeki kararlarımızı uygulayamıyoruz.

Bugün farklı olan şu, değişim bizim irademizin dışımızda bir yerde, çok hızlı bir şekilde gerçekleşiyor ve bizim onu dışlama ya da kabul etmeme şansımız yok. Çünkü yaşadığımız dünyayı ve hayatlarımızı değiştiriyor. Sosyal ilişkilerimizi, iş yapış şekillerimizi, iletişim biçimimizi, tüketim alışkanlıklarımızı kısacası her şey değiştiriyor.

Değişim hiçbir zaman doğal ya da kolay görünmez ve hiç kimse için kolay değildir. Sadece bazılarımız değişimle nasıl baş edeceklerini daha iyi bilirken, bazılarımız değişimin ezici gücüne maruz kalabilir.