Siz Hiç Kendinize Yolculuk Yaptınız Mı?
Kişisel Gelişim | 20.12.2020
Ne çok yol yapıyoruz, ne çok yolculuk… O şehirden o şehre, o işten öbür işe, bu olaydan o olaya, bir insandan bir diğerine… Peki siz hiç kendinize yolculuk yaptınız mı?
İnsan inanılmaz derecede karmaşık bir canlı. Beden bileşenleri şaşırtıcı derece karmaşık. Ancak bir de beyin var ki, bedendeki tüm sistemleri milyonlarca uyaran ile besleyen, ona akıl erdirmek mümkün değil. Doğuştan bizimle gelenlerin üstüne hayat boyu eklediklerimiz ve değiştirdiklerimiz ile zihnimizi ve dahası tüm hücrelerimizi şekillendiriyoruz.
”Düşünceleriniz, davranışlarınıza, davranışlarınız kaderinize dönüşür” der bir söz. Yol boyunca, doğuştan edindiğimiz genetik kodlarımızın üzerine, onlarca yeni kod ekliyoruz. Kimi doğru kimi yanlış, kimi bize iyi gelen kimi de kötü.
Doğuştan etkinlik işlevine sahip bir insansanız mesela, her şeyi düzeltmek, daha iyi hale getirmek için sürekli bir dürtüye sahip olursunuz. Çok küçük yaşlardan itibaren bu dürtü hayatınızı yönlendirmeye başlar. Dış etkenler, bu dürtüyü şekillendirir. Sürekli olarak, eleştiren, daha iyisini beklenen bir anne ya da baba ile büyümüşseniz, etkinlik işleviniz daha da güçlenir. Hayatınızın kumandasını eline almaya başlar. Etrafınızdaki her şey yetersizdir, yetersiz olan kötüdür, dahası bir şeyleri düzeltebilecek gücünüz yok ise, siz de yetersizsinizdir ve bu katlanılamaz bir şeydir. Sizden nerede kendinizi kanıtlamanız beklendiyse, o alanda yeterli olmak üzere çalışır düşünceleriniz, düşünceleriniz davranışınız olur, davranışınız kaderiniz.
Gün gelir yorulduğunuzu hissederseniz, çünkü siz sürekli olarak bir şeyleri iyileştirmeye uğraşırken, sadece kendi hayatınızın değil, başka hayatların sorumluluğunu da yüklenirsiniz. Kendi hayatınızın sınırlarını ihlal edip, başka hayatlar için tüm gücünüzü kullanmaya başlarsınız. Bir gün, sınırlarınız, tahammül edemeyeceğiniz ölçüde yıprandığında, sorgulama süreci başlar; Neden başkalarının hayatlarının sorumluluğunu bu denli üstlendim? Benim yaptıklarıma karşılık başkaları ne yaptı? Kendi sınırlarımı yeniden inşa etmek için ne kadar gücüm kaldı? gibi… gibi… gibi…
Oysa, etkinlik işlevi ile doğan siz, takdir edilerek, hayatı sosyal değerleri de dengede tutarak yaşamak gerektiği konusunda bir bilgi ile büyümüş olsaydınız, muhtemelen, bu işlevinizi, dengeli bir hayat için sağlıklı bir şekilde kullanıyor olacaktınız.
Sadece çocuk döneminde değil, hayatımızın geçiş dönemlerinde de, önemli düşünce kalıpları ediniriz. Sürekli olarak, ciddiyetin ve resmiyetin hakim olduğu bir iş ortamına adaptasyon sürecinde belirli düşünce kalıpları ediniriz mesela, eğer bu iş yerinde çalışmak bizim için bir zorunluluk ise düşünce kalıplarımız farklı bir biçimde şekillenir. Hayatımız boyunca yaşadığımız çeşitli ilişki deneyimlerinde düşünce kalıpları ediniriz, anne ve babamızın, kardeşlerimizin, aile büyüklerimizin ya da çevremizde kendimize rol model aldığımız herhangi birinden aldığımız bilgiler ile düşünce kalıpları geliştiririz, ölümler, doğumlar, ayrılıklar yine kendi kalıplarını oluşturur.
Her birini, birbiri üstüne, yanına, sağına soluna koyarak, genetik kodlarımız ile bize gelenleri harmanlayarak, düşüncelerimizi, davranışlarımızı ve kaderimizi şekillendiriyoruz. Çok büyük ölçüde farkında olmadan.
Kendimize yapacağınız yolculuğun önemi de işte burada!
Kim olduğumuzun, bizi biz yapan duygusal ve zihinsel parçaların farkında olmak, sadece sorun yaşadığımız zaman değil, her şey süt limanken de önemli. Hayatımızın en zor virajını ne zaman alacağımızı hiç bir zaman bilemeyeceğiz çünkü. Kendini tanımadan yaşamak, hayatı otomatik pilota almak gibi. Otomatik pilot, kendine öğretilenleri sorgulamadan yola devam eder. Bizi güvenli gördüğü şekilde yolda tutmaya çalışır, sorgulamadan, verilen talimatlardan – doğru ya da yanlış- sapmadan…
Ya bir gün otomatik pilot devreden çıkarsa? Ya da bizi hiç istemediğimiz bir noktaya doğru götürdüğünü fark edersek? İşte burası tehlikeli nokta!
Yönetemediğiniz öfkeniz mi var? Üstesinden gelemediğiniz, çoğu zaman sebebini bilmediğiniz sağlık sorunlarınız? Bunu neden yapıyorum dediğiniz anlarınız? Artık onu tanıyamıyorum dediğiniz birileri? Ya da kendimi kaybediyorum galiba dediğiniz zamanlar?
Otomatik pilotunuzun şuursuzca kumandayı ele aldığını ya da bir şekilde devreden çıktığını gösteren sinyalleri alıyorsunuz demektir.
Kendine yolculuğun bir zamanı yoktur!
Hayatımızın en kötü dönemini beklememeli bu yolculuk için. Ufak bir kod hatasının, ya da daha çok zikrettiğimiz tabir ile ban ların programlarda nasıl sonuçlara sebep olduğuna en azından birkaç kez şahit olmuşuzdur. whatsapp ın ya da facebook un ban bulan kullanıcıya ödül verdiğine de. Bilgisayarımızı da güncelliyoruz di mi? Virüs programları ile koruma altına alıyoruz. Biz de bir makineyiz ve bu makinenin kumanda merkezi zihnimiz. Bir virüsün ya da hatalı bir kodun vereceği zararın büyüklüğünü tahmin edemeyebiliriz.
Kendimizi tanıyarak, bizi biz yapan olumsuz kalıpları bulmak ve düzeltmek için çaba harcayalım, ‘Hayır ben de sorun yok, bunlar saçmalık! düşüncesinin aksine; bu, ödüllendirilmesi gereken bir davranış!
p.tmanager.net size kendinizi tanımanıza yardımcı olmak için oluşturuldu. p.tmanager.net te yer alan gelişim rehberlerimiz, gelişim yolculuğunuza destek olmak için size sadece bir tık uzaktalar. Kendileri ile iletişime geçmek için, yalnızca bir telefon ya da bir bilgisayara ihtiyacınız var. Hangi şehirde olursanız olun, mesajınız onlara ulaştığında size destek olacaklar.