Hayatınızın Geçiş Noktalarını Kaçırmayın!
Kişisel Gelişim | 20.12.2020
Hayat yolculuğumuzda, faklı önemlere sahip çok sayıda geçiş noktası yaşıyoruz. Her bir geçiş noktasını ne kadar bilinçli bir şekilde yönetebildiğimiz, hayatımızın sonraki dönemleri için de referans oluyor. Düğmeyi baştan doğru iliklemeye başladığımızda, sonraki düğmeleri de yerli yerinde yerleştirebiliyoruz. Hayat yolculuğumuzda, baştaki düğme yanlış ise, her zaman çözüp yeniden başlama şansımız olamayabiliyor maalesef. Değiştirme şansına sahip olduğumuz fırsatlar yakaladığımızda da yine aynı sorun ile karşı karşıya kalıyoruz; Bu geçişi bilinçli bir şekilde nasıl yönetirim?
Bölüm tercihi, meslek tercihi, eş tercihi, yaşanacak şehir tercihi, çalışılacak kurum tercihi, iş değişikliği tercihi, kariyer yolu tercihi, emeklilik tercihi, boşanma tercihi, çocuk yapma tercihi…
Bu tercihler hayatımızdaki en önemli geçiş noktalarından.
Sadece 2 dk durun, sakinleşin ve düşünün; Kaçında ‘Tam isabet!’ diyebiliyorsunuz? Kaçı için keşkeleriniz var?
Kendinizi tanısaydınız, hayatınız nasıl olurdu?
Hayat BEN olabilmek üzerine akan bir gelişim yolculuğu ve BEN olma serüvenimiz doğduğumuz gün başlıyor. Her birimiz hayatımızı şekillendiren bilişsel işlevler ile doğuyoruz. Bu işlevler bizi diğerlerinden farklı kılıyor; yapabileceklerimizi ve yapamayacaklarımızı belirliyor.
Analitik psikoloji bize, bu farklılıklarımızın hayatımızı etkileme yolları üzerine, şaşırtıcı derecede etkili bir rehberlik sağlıyor.
1920 lerde İsviçreli Psikiyatrist Carl Jung, insanların bilişsel işlevleri ve bu işlevlerin insanın kendisi ve çevresi ile ilişkisi üzerine çalışmalar yürütüyor. Jung, Analitik Psikolojinin kurucusu olarak kabul ediliyor ve yapmış olduğu çalışmalar bugün dahi geliştirilmeye, bilim çevreleri tarafından büyük oranda doğrulanmaya devam ediyor. Myers Briggs tarafından ortaya konulan MBTI 16 kişilik tipi ise Jung ın teorileri temel alınarak oluşturuluyor.
Temel olarak sekiz bilişsel işlev bulunuyor ve biz bu bilişsel işlevlerden dördünde daha iyi olarak dünyaya geliyoruz. Bu dört bilişsel işlevden bir tanesini baskın olarak bir tanesini de yardımcı olarak kullanıyoruz. Diğer iki bilişsel işlev de daha az gelişmiş olarak yine hayatımıza yön vermeye devam ediyor.
En küçük ve önemsiz günlük aktivitelerimiz bile bu bilişsel işlevler ile şekilleniyor. Önemli kararlar hakkında nasıl bir rol oynadıklarını varın siz düşünün!
Nörobilim tarafından yapılan çalışmalar ile edinilen sonuçlar da bu bilgiyi büyük ölçüde doğruluyor.
Bu tıpkı, sağ ya da sol elini kullanmak gibi. Bir kağıda önce aktif olarak kullandığınız elinizle adınızı yazmayı deneyin, daha sonra ise diğer elinizle. İkisinde de aynı başarıya ulaşabiliyor musunuz? Baskın olan işleviniz, aktif olarak kullandığınız eliniz gibi. O sizin hayatınızda sürücü rolünü üstleniyor. Onun baş edemeyeceği bir sorumluluk ya da görev altına girdiğinizde ise, tıpkı aktif olarak kullanmadığınız elinizle yazı yazarken yaşadığınız durumu yaşıyorsunuz.
Yeteneklerimiz ve sınırlarımız, bu bilişsel işlevler ile ilgili. Hangi bilişsel işlevlerin hayatımızı şekillendirdiğini bilmek, kendimizi tanımak konusunda bize güçlü bir destek sağlıyor. Bilişsel işlevlerimizi, en iyi halleri ile kullanabiliyorsak, ruhsal ve fiziksel olarak daha sağlıklı oluyoruz. Sınırlamızı zorlayan, bilişsel işlevlerimizi kısıtlayan alanlara geçtiğimizde ise, sağlıksız bir ruh haline geçiyor ve fiziksel sorunları da hayatımıza davet ediyoruz.
Sekiz bilişsel işlevin farkında olmak, hangilerine sahip olduğumuzu bilmek, hangilerinde iyi, hangilerinde kötü olduğumuzu anlamak gelişim yolculuğumuzun şeklini belirlerken bize yol gösteriyor. Hayatımızın geçiş noktaları dediğimiz önemli karar aşamalarını bilinçli bir şekilde yönetebilmemiz için yardımcı oluyor.
Sekiz bilişsel işleve kısaca bir göz atalım. Dilersiniz işlevler ile ilgili açıklamaları okurken, hangilerine sahip olduğunuz konusunda ufak bir çalışma yapabilirsiniz.
Te (Etkinlik İşlevi)
Etkinlik, “Bu işe yarıyor mu?” Diye soran işlevdir. Hedefe ulaşmak için sistemlerin nasıl oluşturulması gerektiğine etkinlik karar verir. Bir şeyin gerçekleşmesi için kaynakların nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda fayda maliyet analizi yaparken, etkinlik işlevi karar verme kriteri olarak kullanılır. Etkinlik ile güçlü bir şekilde özdeşleşirseniz, küçük bir çocukken bile, neyin işe yarayıp neyin işe yaramadığını, neyin denendiğini ve neyin başarısız olduğunu biliyorsunuzdur. Bu fonksiyon kullanıcıları için nihai amaç etkili olmaktır. Temel kural, değişen şartlar ve koşullar karşısında çalışan bir sistem veya araç tasarlamaktır. Çocukken bile yıkıcı fikirleriniz nedeni ile eleştirilmiş olabilirsiniz, ancak aslında amacınız bir şeyleri mahvetmek değil etkinliği sağlamaktır. Durumların ve sistemlerin stres noktasını keşfetmek, bu bilgiyi daha sonra yeni durumlar ve sistemler üretirken kullanmak sizin içsel dürtünüzdür.
Ti (Doğruluk İşlevi)
Doğruluk kullanıcıları “Bu mantıklı mı?” Diye sorar. Öznel durumlar ve sosyal ilişkileri göz ardı etmek pahasına mantıksal analizlere dayanarak karar verirler. Doğruluk derecesini karar verme kriteri olarak kullanırlar. Doğruluk kullanıcıları için, gerçeği aramak en büyük erdemdir. Doğruluk kullanıcıları herkesin doğruları farklı yorumladığını söyler, bu nedenle kişilerden çok, gerçeklere odaklanır. Küçük bir çocuk oldukları zamanlarda bile, uyumsuzlukların ve tutarsızlıkların, özellikle de düşünce tutarsızlıklarının farkındadırlar. Bunu ilk başta, insanların sözleri ve davranışları arasındaki tutarsızlıkları gözlemleyerek yaparlar ve bu farkları ortaya çıkarırlar. Çocukken bile bir yetişkin veya otorite figürü onlara bir emir verdiğinde, bu emiri kendileri gözetmiyorlarsa bunun hemen farkına varır ve sözlü olarak da belirtmek konusunda bir mecburiyet hissederler. Bu tür çocuklar genelde asi ya da saygısız olmakla suçlanır. Ancak niyetleri bu değildir. Amaç, tutarlılığa sahip olmaktır.
Fe (Uyum İşlevi)
Uyum kullanıcıları, “Herkes ihtiyaçlarını karşılıyor mu?” Diye sorarlar. Kişilerarası dinamiklerin ailenin ve toplumun kültürünü bir bütün olarak nasıl etkilediğini bilmek isterler. Uyum kullanıcıları, sosyal dinamikleri, yazılı olmayan sosyal kuralları ve kültürü anlama konusunda mükemmel bir yeteneğe sahiptir. Bu, herkesin duygularına ve ihtiyaçlarına odaklanan bir hayat olarak ortaya çıkar. Uyum ile güçlü bir şekilde özdeşleşirseniz, küçük bir çocukken bile, diğer kişilerin duygularını, özellikle de onayladıklarını ve onaylamadıklarını kolayca görebilirsiniz. Bu size ilginç bir avantaj sağlar, çünkü çeşitli durumlarda ilk defa gördüğünüz kişilerin bile yanıtlarını hızlı bir şekilde okuyabilir hale gelirsiniz. Olgunlaştıkça, uyum süreci de değişir. Aslında, herkesin eylemlerinin birbiriyle bağlantılı ve benzer olduğunu keşfeder ve hangi durumda hangi duygusal tepkilerin verildiğini çözersiniz.
Fi (Özgünlük İşlevi)
Özgünlük, “Bu, bana doğru geliyor mu?” Diye sorar. Kim olduğumuz konusunda dürüst bir karar vermemiz gerektiğinde, bize yol gösteren özgünlüktür. Bir eylemin insan deneyimini nasıl etkileyeceğini düşündüğünüzde, özgünlük karar verme kriteri olarak kullanılır. Özgünlük kullanıcıları, kişisel eleştirilerden ve değerlendirmelerden çok fazla etkilenir. Onları, kişisel olarak ilham almadıkları sürece motive etmek zordur. Ancak, bir kez inandıklarında, bu onlar için bir güç kaynağıdır ve bundan sonra onları durdurmak imkansızdır. Özgünlük ile güçlü bir şekilde özdeşleşirseniz, küçük bir çocukken bile, üzerinizdeki duygusal etkilerin ve bu etkilerin size nasıl hissettirdiklerinin son derece farkındasınızdır. Olgunlaştıkça, insan motivasyonlarını diğer insanlardan daha fazla anlamaya başlarsınız. Özgünlük fonksiyonuna hakim olanlar diğer insanlar üzerinde, onların duygu ve motivasyonlarını yönetmek konusunda benzersiz bir yeteneğe sahip olabilirler.
Se (Duyu İşlevi)
Bulunduğunuz an için yaşadığınızda, çevrenizde olup bitenler ile ilgili ayrıntıları kaçırmadığınızda duyu işlevini kullanıyorsunuz demektir. Duygu, gerçeğin belirlemesine yardımcı olmak için doğrulanabilir bilgiler isteyen insanlar tarafından tercih edilir. Duyu işlevi ile özdeşleşirseniz, küçük bir çocukken bile, duyusal bilgileri (beş duyu ile algılayabildiğiniz bilgiler) işlemede olağanüstü yeteneklisinizdir. Duyu kullanıcıları için müzik aletleri, spor malzemeleri, silahlar ve taşıtlar gibi araçlar, kendi vücutlarının bir uzantısı gibidir. Çok az eğitim almış olmalarına rağmen birçok müzik aleti çalabilirler, spor salonunda saatlerce vakit geçirebilirler. Onlar hemen harekete geçmeye hazırlardır, onlara göre hemen ele alınabilecek sorunları fazla karmaşık hale getirmeye gerek yoktur.
Si (Hafıza İşlevi)
Hafıza işlevini kullananlar güvenilir bilgileri tercih ederler. Hafıza kullanıcıları, gerçek zamanlı olarak bilgi girişi ile değil, daha sonra kullanmak üzere bilgi toplama ile ilgilenirler. Güçlü bir hafıza işleviniz varsa, küçük bir çocukken bile, işleri dikkatlice ve doğru bir şekilde yapmak sizin için çok önemlidir. Mevcut deneyiminizin geçmişte yaşadıklarınıza benzer olup olmadığı üzerinde düşünmeye vakit ayırırsınız. Harekete geçmeden önce geçmiş deneyimlerinizden güvenilir kaynaklar arasınız. Hafıza kullanıcılarının bilgiyi saklama ve düzenleme eğilimleri, onlara prosedürler oluşturma konusunda büyük bir güç verir. İlk kez yaptıkları bir işte çok zorlanabilirler, tekrar eden işlerde ise diğerlerine göre daha başarılıdırlar.
Ne (Keşif İşlevi)
Keşif, perdenin arkasında olanları tahmin etmek için örüntüleri tanımaya dayanır. Keşif ile güçlü bir şekilde özdeşleşirseniz, küçük bir çocukken bile, tüm dünyayı keşfedilecek şeylerle dolu bir laboratuvar olarak gördünüz. Ayrıca, diğer insanların bağlantılı olduğunu bile anlamadıkları şeyler arasında ilişkiler görebildiniz. Zamanla, dünya çok büyük bir ilişki ağı haline geldi ve hem bu bağlantıları görmekte hem de işlerin nasıl bağlanabileceği konusunda spekülasyonlar üretmekte başarılı oldunuz. Ve bu süreç giderek daha hızlı bir hale geldi. Keşif kullanıcıları için eski şeyleri yapmak için bile yeni yollar bulmak gerekir. İnsanlar ve fırsatlar hakkında iç güdülerinize güvenirsiniz. Keşif kullanıcılar tekrarlayan görevlerden çok sıkılabilirler. Bu durum onla için zihinsel bir uyuşukluk yaratabilir.
Ni (Derinlik İşlevi)
Derinlik işlevi, karmaşık kalıpları aramayı içeren sezgisel bir süreçtir. İçsel olarak odaklanmıştır, zihnin içindeki kalıpları tanımaktadır. Bunu açıklaması zor bir durumdur ve derinlik kullanıcılar bile kendi süreçlerini kelimelere dökmekte zorlanırlar. Derinlik ile kuvvetli bir şekilde özdeşleşirseniz, küçük bir çocukken bile, kendi zihninizde ve bakış açınızda yaşarsınız, dış dünya ile bağlantınız kesilir. Bu size ilginç bir avantaj sağlar çünkü zihninizin nasıl bağlantı kurduğunu izlemenize izin verir. Zamanla, kendi zihninizin bağlantı kurmasını izlerken, aynı zamanda kalıpların ortaya çıkmasını görmeye başlarsınız. Zamanla, her insanın kendi zihinsel kalıpları olduğunu anlarsınız ve onları da çözmeye başlarsınız. Derinlik kullanıcıları, çözüm netleşene kadar sorunları çözmek için farklı perspektiflerden duruma bakabilirler. Derinlik işlevi kullanma konusunda ustalaşırlarsa, başka birinin ruh halini, problemini veya zihniyetini tahmin edebilirler.
MBTI kişilik envanteri ile oluşturulan 16 kişilik tipi, bu işlevlere sahip olma ve kullanma yeteneğiniz üzerinden kişiliğinizi analiz ederek, hayatınızın geçiş noktaları için başarılı püf noktaları sağlıyor.
Unutmayın, sizin için en doğru karar, gerçek ‘BEN’ e en uygun olarak karardır. Bunun için de önce kendinizi tanımanız gerekiyor. Bazı kararların iki kişilik olduğunu, bizim dışımızdaki insanların karar ve eylemlerini de etkilediğini ya da başkalarının karar ve eylemlerinden etkilendiğini düşündüğümüzde; akabinde de çevremizi de tanımak için bir adım atmak gerekiyor.
Daha iyi bir hayatı seçmek, sizin elinizde!
Çünkü hayatınızın tüm kararlarını aslında siz veriyorsunuz. Şart ve koşullar dedikleriniz bile, onları nasıl yorumladığınızla ilgili.